Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Fen Teknolojileri - Eglence :)


4 posters

    24 Kasım Öğretenler Günü

    rabiagezici
    rabiagezici


    Mesaj Sayısı : 61
    Yaş : 29
    Nerden : istanbul
    Kayıt tarihi : 11/11/08

    24 Kasım Öğretenler Günü Empty 24 Kasım Öğretenler Günü

    Mesaj  rabiagezici Çarş. Kas. 12, 2008 10:00 pm

    DÜNYANIN EN DEĞERLİ ÖĞRETMENİNE


    Beni, senin kadar bilmiyorum
    Beni bana anlatsana öğretmenim,
    Güzel günler var mı, yaşanacak mı bilmiyorum
    Bana yaşamayı öğretsene öğretmenim.

    Madalyonun diğer yüzünün nasıl olduğunu bilmiyorum
    Bana diğer yüzünü göstersene öğretmenim.
    Hayatın bu kadar acımasız olduğunu bilmiyorum
    Bana hayatı öğretsene öğretmenim.

    Martıların dilini bilmiyorum
    Bana martıların dilini öğretsene öğretmenim.
    Kanatlarım var ama uçmayı bilmiyorum
    Masmavi, sevgi dolu gökyüzüne uçmayı öğretsene öğretmenim.

    Hatice KAYGISIZ
    Torbalı Y.D.A.L. Haz/B
    İZMİR
    rabiagezici
    rabiagezici


    Mesaj Sayısı : 61
    Yaş : 29
    Nerden : istanbul
    Kayıt tarihi : 11/11/08

    24 Kasım Öğretenler Günü Empty Geri: 24 Kasım Öğretenler Günü

    Mesaj  rabiagezici Çarş. Kas. 12, 2008 10:01 pm

    4 Kasım Öğretmenler günü yaklaşırken; öğretmenin birey üzerindeki hakkı, emeği, görevi, rehberliği, öğrencilere kılavuzluk etmesi, önderlik etmesi ve güdülemesi, öğrencilerin yetiştirilmesi ve bilgili kendi ayakları üstünde durabilen toplumun yetiştirilmesinde, öğretmenin ve öğretmenlik mesleğinin önemine,bir göz atmakta yarar vardır: İnsan, dünyaya geldiğinde, gözlerini açar açmaz çevresindeki varlıkları algılama ve hissetmeye çalışır. Sonra zamanla yemeği, içmeyi, emeklemeyi, yürümeyi, koşmayı, konuşmayı ve düşünmeyi öğrenir. Hızlı bir gelişim göstererek kişi ve insanoğlu kendisini, çevresini algılamaya ve kendini yetmeye çalışır. Tüm bunlara karşın, birey ve insanoğlu yine de yardıma muhtaçtır. İnsanın yaşamdaki ilk yardımcıları anne, baba, abla, ağabey gibi aile bireyleridir. Büyüyüp gelişen çocuk büyük bilgilenme sürecine girer. Bu nedenle ve zamanla aile içi eğitim ve öğretim yetersiz kalır. Çocuğun bu döneminde ihtiyaç duyduğu bilgileri, ancak okulda öğretmen kılavuzluğunda sistemli bir eğitimle olacağı ve yönlendirileceği somut olarak ortaya çıkmıştır. Tüm eğitim uygulamaları da yıllardır okullarda ve öğretmenler aracılığı ile sürdürülmektedir. Bir ulusun çağdaş ülkeler düzeyine erişebilmesi; eğitim ve öğretimin kaliteli ve bilimsel yöntemlerle yürütülmesi ile ancak mümkün olabilir.Eğitim sorunlarını çözen uluslar;kültür, sanat, bilim, teknoloji, sosyal, toplumsal, ekonomik alanlarında da kalkınmış ve ilerlemişlerdir.Eğitime gereken önem ve ilgiyi göstermeyen uluslar, başka ulusların kölesi olmaya mahkumdurlar.Kalkınmanın temel şartı eğitim ve öğretimdir. Yaşamın her döneminde eğitim ve öğretime gereksinim vardır. Bu kutsal görevi sürdüren, bugünlerin ve yarınların mimarı öğretmenlere,toplum mühendislerine, çağdaş ve demokratik bir toplum oluşturmak adına, büyük sorumluluklar düşmektedir. Öğretmen; insanları eğitmeyi ve öğretmeyi meslek edinen, eğitim kurumlarında çocuk ve gençlerin eğitim öğretimlerine rehberlik eden,insana şekil veren, yön veren ve kişiyi yaşama hazırlayan kimsedir.

    Bir ülkenin kalkınması, ancak çok iyi yetiştirilmiş insan gücü ile gerçekleşir; buna, "beyin gücü" diyoruz. Yeryüzünde yüzlerce meslek var. Her meslekle çağ açmış insanlar görev almış. Şöyle bir düşünelim: Bütün bu yetişmiş insanları kim yetiştiriyor? Bütün mesleklerin temeli olan tek meslek hangisidir? Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, Vali ve Kaymakamlarımızı yetiştiren kim? Zihinlerimizi fazla zorlamaya hiç gerek yoktur; çünkü bütün mesleklerin temeli kesinlikle öğretmenliktir; bütün yetişmiş insanları yetiştirenler de ancak ve ancak öğretmenlerdir.Bizi var olduğumuz günden beri yetiştiren ve geleceğe hazırlayan iki insanı asla unutamayız. Birincisi evimizde annemiz, babamızdır; ikincisi de okulumuzda öğretmenlerimizdir. Birinciler bizlere sütünü, sevgisini, emeğini, umudunu verir; ikinciler ise sevgisini, ilgisini, bilgisini, deney birikimini verir. Biz eksiklerimizi öğretmenlerle tamamlarız; gün geçtikçe kişiliğimizi bulur; geleceğin büyük insanlarından biri olma yolunda güvenli adımlarla hayat merdivenlerine tırmanırız.Bütün öğretmenler, veliler, anneler ve babalar isterler ki, çocuklar çok iyi yetişsin. Bir binanın temeli sağlam atılırsa, o bina yüzyıllara meydan okur. Çocuklar ise, ulusun sonsuzluğa ulaşmasında temel yapıtaşlarıdır. Çocuklar öyle yetişmelidirler ki, ülkesini, ulusunu hep yaşatsın, hep yüceltsin. Bunu başarabilen öğretmenlerdir ve öğretmenler birer gerçek mimardırlar. Onlara "insan ve insanlık mimarı" demek çok doğru olur. Öğretmenler taşın, tuğlanın, harcın yerine bilgiyi, beceriyi, yeteneği, çocuğun özündeki cevheri koyar; binasını bunlarla yapar. Öğretmen en büyük usta ve en gerçek bir mimardır, toplum mühendisidir.

    Öğretmenler gününün amacı; öğretmenin toplumdaki yeri ve rolü önemi ve değeri nedir, sorunlarını belirlemek ve öğretmeni olması gerekli yerine oturtmak,öğretmenlik mesleğinin sorunlarını topluma sunmak ve çözüm yolları aramaktır. Öğretmenlerin kendi aralarında bağı kuvvetlendirmek, öğrencileri ile aralarındaki sevgi, saygı ve dayanışmayı güçlendirmektir.Emekli olan öğretmenleri saygıyla anmak ve yeni atanmış öğretmenlere mesleklerinin kutsal bilincine varmalarını sağlamaktır. İşte,Öğretmenler Günü, bu fedakar öğretmenlerimizin kıymetini bir kez daha düşünüp anlamamızı sağlayan, öğretmenlerin kadir, kıymet ve öneminin hissedilip, değerinin anlaşılıp öneminin vurgulandığı önemli bir gündür. Bu gün, sadece yılda bir kez öğretmenlere boş ve hoş sözlerle yağların çekildiği bir gün olmamalıdır. Bizleri eğiten öğretmenlerimize duyduğumuz saygı, sevgi ve şükranlarımızı dile getirmek için, bu günü fırsat bilmeli ve bu duygularla, onların nasırlı tebeşirli ellerini öpmeliyiz. Okulu bitirip hayata atıldığımız zaman, bizi bu günlere hazırlayan öğretmenlerimizi hatırlamak, ziyaret etmek ya da bir telefonla, mektupla hatırlarını sormak onlar için en büyük ve en değerli armağandır, sevinçtir, onurdur, kıvançtır.

    Cehalet batağının yılmaz savaşçılarıdır öğretmenlerimiz. Yurdun en uç köşelerine bütün devlet görevlilerinin içinde ilk giden, ilk ışığı, ilk aydınlığı götüren; amansız cehalete karşı ilk kurtuluş bayrağını açan, o bayrağı yurdun her köşesinde onurla dalgalandıran öğretmenlerdir.Bugün eğer gerçek bilgi aydınlığında yaşıyorsak, çağın uygarlığını yakalamaya çalışıyorsak;bu onuru ancak öğretmenlerimize borçluyuz. Anadolu'nun dört bir yanında, cahilliğin, ilkelliğin, gericiliğin ve tabuların karanlığını ışıtmaya çalışan eğitim savaşçılarının öğretmenlerinin silâhı; emek, çaba, çalışma, sabır, özveri ve aydınlık fikirler olmuştur. Bu uğurda öğretmenler canlarını vermişler ama asla taviz vermemişlerdir. Hızla gelişen çağımızda, değişim kaçınılmazdır, bir gerçektir.Ülke kalkınmasında en önemli sosyal rolü üstlenen öğretmenlerin, kendilerini sürekli yenilemeleri, çağın gerisinde kalmamaları gerekir. İşte bu yüzden öğretmenlik hiç bitmeyen bir öğrenciliktir.

    Atatürk, "Ben her şeyden önce öğretmenim." diyerek, tüm unvanların ötesine taşıdığı öğretmenlik mesleğinin önemini ve kutsallığını vurgulamıştır. Her alanda olduğu gibi, eğitim alanında da Türk ulusunun sosyal karakterine uygun reformlar gerçekleştiren Başöğretmen, bu girişimleriyle, pozitif bilimlerle donanmış, millî, manevî, kültürel değerlerimize saygılı, yüksek karakterli insanlar yetiştirmeyi amaçlamıştır.Unutmamalıdır ki ülkemiz, çocuklarımızı ve gençlerimizi Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda eğiten öğretmenlerimizin onurlu mücadeleleriyle kalkınacaktır. Bu mücadeleyi de öğretmenlerimiz Ata'sına yakışır bir şekilde sonsuza dek yapacaktır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Çünkü Ulu önder Atatürk öğretmenlerine güvendiği için yeni nesil sizin eseriniz olacaktır, Cumhuriyeti biz kurduk siz yaşatacaksınız diyerek, büyük bir sorumluluk ve ödev yüklemiştir. Türkiye Cumhuriyetinin öğretmenleri bu ödev ve sorumluluğunun bilinci içinde görevini yürütmektedir ve sonsuza dek de yürütecektir.
    rabiagezici
    rabiagezici


    Mesaj Sayısı : 61
    Yaş : 29
    Nerden : istanbul
    Kayıt tarihi : 11/11/08

    24 Kasım Öğretenler Günü Empty Geri: 24 Kasım Öğretenler Günü

    Mesaj  rabiagezici Çarş. Kas. 12, 2008 10:01 pm

    Öğretmenler Gününün Tarihçesi:

    Türkler, ilk önceleri Göktürk ve Uygur alfabelerini kullanmışlardır. 8. Yüzyıldan itibaren, İslamiyetin kabul edilmesiyle birlikte Uygur alfabesi bırakılarak Arap alfabesine geçilmiştir. Kurtuluş Savaşı'nı kazandıktan sonra, 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet'i kuran ulu önder Atatürk, askeri ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda birçok yeniliği başlatmıştır. Bu yeniliklerden biri de, 1 Kasım 1928 tarihinde çıkarılan 1353 sayılı kanunla, Arap alfabesi yerine Latin alfabesinin kabulü olmuştur. Bu tarihten itibaren yeni harflerin öğrenilmesi ve okur yazar sayısının artırılması konusunda büyük bir seferberlik başlatılmıştır. 24 Kasım 1928 tarihinde Millet Mektepleri açılmıştır, Millet Mekteplerinin açıldığı ve Atatürk'ün Başöğretmenliği kabul tarihi olan 24 Kasım günü, 1981 yılından beri Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.

    Kurtuluş Savaşı kazanıldıktan ve ülkemizde Cumhuriyet yönetimi ilan edildikten sonra Atatürk, askeri, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda birçok yeniliği başlatmıştır. Bu yeniliklerden biri de, 1 Kasım 1928 tarihinde çıkarılan 1353 sayılı kanunla, Arap alfabesi yerine Latin alfabesinin kabulü olmuştur. Bu tarihten itibaren yeni harflerin öğrenilmesi ve okur yazar sayısının artırılması konusunda büyük bir seferberlik başlatılmıştır. 24 Kasım 1928 de Millet Mektepleri açılmıştır. 24 Kasım 1928 tarihinde açılan, Millet Mekteplerinde, yaşlı, genç, çocuk, kadın... herkese yeni harflerle okuma yazma öğretilmiştir. Millet Mektepleri'nin açılışı ve Atatürk'ün Başöğretmenliği kabul tarihi olan 24 Kasım günü, 1981 yılından beri Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. Öğretmenleri ve öğretmenliği, belirlenen bu hafta içindeki sürede toplumun gündeminde tutmak, gençlere öğretmenlik mesleğini tanıtmak ve sevdirmek açısından da ayrı yararlar sağlamaktadır.24-30 Kasım arası öğretmenlerimizin toplumla, öğrencileriyle ve devletle el ele vererek bayramlarını, haftalarını kutladıkları mutlu bir süredir. Türk öğretmeni,her zaman olduğu gibi, bugün de Ata’sının izinde, O’nun gösterdiği hedeflere inançlı ve kararlıca ulaşma çabası içindedir.

    Atatürk, bizim ilk öğretmenimizdir. Atatürk, öğretmenlere en gerçek değeri ve önemi veren insandır. Kara tahtanın başına ilk önce Atatürk geçtiği için, Atatürk'e "BAŞ ÖĞRETMEN" denmiştir. Atatürk, öğretmenlere bu kadar çok güvendiği için, biz çocukları öğretmenlerin sevecen ellerine teslim etmiştir. Onlara, "Öğretmenler! yeni nesil sizin eseriniz olacaktır!" buyruğunu vermiştir. Biz, gerçek anlamda öğretmenlerimizin sonsuzluğa ulaşan birer eseriyiz. Bizim çok çalışkan olmamızı, kendimizi çağdaş bilgilerle çok iyi yetiştirmemizi, uygarlık bayrağını onurla dalgalandırmamızı bekleyen öğretmenlerimize ancak ve ancak sevgi, saygı ve gönül borcumuz var. Buna yaraşır davranışları gösterebildiğimiz ölçüde öğretmenlerimize layık olacağımızı asla unutmamalıyız. Nerede olursa olsun saygımızı göstermekte kusurlu davranmamalıyız.

    Yurt ve dünya sorunları üzerinde düşünmek, düşündüklerimizi sözlü ve yazılı olarak açıklamak ve toplumun çeşitli kesimlerine yaymak yasal, meşru bir haktır. Bu çağdaş, demokrat, bir yurttaş ve öğretmen olmanın ereğidir. Bu, yurt ve ulusa sevdalı olmanın sonucudur.Bilindiği üzere bu güne kadar,öğretmenlik üzerine çok söz söylenmiştir. Öğretmenlik kutsal bir uğraş sayılmıştır. Öğretmen eriyip aydınlatan bir muma benzetilmiştir. Ama bunlardan hiçbiri, Başöğretmen'imizin şu sözleri kadar anlamlı değildir. "Ulusları kurtaranlar, yalnız ve ancak öğretmenlerdir." Nitekim onun her zamanki yurt gezilerinden birinde uğradığı bir sınıfta kalkıp kendisine yer gösteren bir öğretmene: "Lütfen yerinize oturunuz ve dersinizi sürdürünüz, sınıfta cumhurbaşkanı bile öğretmenden sonra gelir." şeklindeki söz ve anısı da öğretmenlik uğraşının önemini belirtmek açısından çok anlamlıdır. Daha ilginci, Başöğretmen'imiz bir konuşmasında: "İsterim ki, çocuk olayım... Siz beni yetiştiresiniz." diyerek bizlere karşı içtenlik, sevgi ve coşku dolu duygu ve düşüncelerini dile getirmiştir. Yine öğretmenlerin halk ve toplum içerisindeki yeri ve önemini vurgularken de: "Öğretmenler her fırsattan yararlanarak halka koşmalı, halk ile birlikte olmalı ve halk, öğretmenin yalnız alfabe okutan bir varlık olmadığını anlamalıdır." buyurmuştur. Görüldüğü gibi, öğretmenlik salt çocuk okutmak değildir; ama ABC.. öğretmek, geçmişte bazılarının yanılgıya düştüğü gibi öyle azımsanıp küçümsenecek bir olay ve bir iş değildir. Okuma yazma, insanın dünyaya açılan bir penceresidir.

    Yine Başöğretmen'imiz Mustafa Kemal Atatürk; "Merkezlerde müsamereler ve konferanslar düzenlemek ve halkın okuyup yazmayan kısmını en kolay kitaplarla okutarak onlara birinci derecede gerekli olan bilgileri verecek gece dershaneleri açmak, yerel basında özellikle genel eğitim ve halk bilgilerine ilişkin yayınlarda bulunmak, öğretmenlerin sürekli olarak yapacakları ödevler arasındadır." buyurmaktadır. Nitekim 1926'larda okuma-yazma ve eğitim seferberliği başlatmış, "Bilen bilmeyene öğretsin." ilkesi getirmiş, Sivas'ta ve Sarayburnun’da kara tahta başında bunun ilk örneklerini vererek 24 Kasım 1928'de Ulus Okulları Başöğretmenliği unvanını kazanmıştır. Atatürk: "Benim en önemli özelliğim, öğretmenliğimdir.", "En önemli işlerimiz,Millî Eğitim işleridir.", "Cumhurbaşkanı olmasaydım, Millî Eğitim Bakanı olmak isterdim." demiştir.Atatürk’ün en başarılı Millî Eğitim Bakanlarından biri olan Mustafa Necati: "Meslekte esas olan, öğretmenliktir." demiştir.

    Türk öğretmeni de bir insan ve yurttaştır. Düşünüp fikir, görüş ve projeler üretecektir, üretmek zorundadır. Çünkü, öğretmenin yaptığı kamu hizmeti, yetiştirdiği öğrenciler ve geliştirdiği ilişkiler ağı yani eğitim dinamik bir süreçtir. Öğretmenin düşünmesinden asla korkulmamalı, aksine onu destekleyerek yüreklendirip özendirmelidir. Öğretmenin düşünmesinden; en başta çocuklarımız, ülkemiz, toplumumuz ve demokrasimiz kazançlı çıkar. Öğretmenlerine sahip olmayan, öğretmenlerinin değer ve önemini kavrayamayan devletler, toplumlar ve milletler gerilemeye ve yok olmaya mahkumdurlar. Cumhuriyetimiz ve demokrasimiz öğretmenle gelişir, derinleşir, güzelleşir ve sonsuza dek yaşatılabilir. Bu nedenle ülkemiz yöneticileri öğretmenlik mesleğine gerekli önemi vermeli,öğretmenleri onurlandırıp, öğretmenlik mesleği toplumun birinci sınıf mesleği haline getirilmeli,mesleğin gelişmesi için öğretmenlerin fikirlerinden yararlanılmalıdır.Öğretmenler günü boş sözlerle ve öğretmenlere yağ çekilen günler olarak kutlanmamalıdır. Öğretmenlik mesleğinin yüceltilip onur ve değerinin arttırılması için gerekli olan önlemler üzerinde durulmalıdır ve tespit edilen önlemler gecikmeden alınmalıdır.
    rabiagezici
    rabiagezici


    Mesaj Sayısı : 61
    Yaş : 29
    Nerden : istanbul
    Kayıt tarihi : 11/11/08

    24 Kasım Öğretenler Günü Empty Geri: 24 Kasım Öğretenler Günü

    Mesaj  rabiagezici Çarş. Kas. 12, 2008 10:02 pm

    ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ İLE İLGİLİ ALINMASI GEREKLİ ÖNLEMLER

    1-Öğretmen toplumda saygın bir yere getirilmeli,güdülenmeli,ekonomik olarak desteklenmeli, öğretmenlik eski saygınlığına kavuşturulmalı, genç kuşaklar için çekici hâle getirilmeli, öğretmenlik maalesef ikinci iş,ikinci adres durumuna düşürülmemelidir.

    2-Öğretmen yetiştiren kurumlar, meslekî formasyon yönünden özgün ve ideal şekilde yeniden düzenlenmeli,okullarda salt kuramsal bilgiyle yetinilmeyip, girişim yeteneği ve beceri kazanmaya ağırlık verilmelidir.
    3-Aday öğretmenler, merkezî ve donanımlı okullarda deneyimli öğretmen ve yöneticilerin yanında yeterli süre çalıştırılmalı ve mesleğe alıştırılmalıdır,adaylık aynen yönetmeliği uygulanarak aday öğretmenler direkt derse sokulmamalıdır.

    4-Özellikle kalkınmada öncelikli illerde ve tüm kırsal yörelerde okullar YİBO vb. şekilde toplulaştırılmalı,bu okullarda deneyimli öğretmenler çalıştırılmalı, söz konusu öğretmen çocuklarının okul, yurt ve kredi sorunları için kontenjan vb. öncelikler sağlanmalı;fazla ödemeler mahrumiyete dayalı isteklendirici ve güdüleyici olmalı, öğretmenlerin can güvenliği sağlanmalıdır.

    5-Öğretmen evleri vb. sosyal tesisler yaygınlaştırılmalı, daha iyi hizmet vermeli, bir kısım çalışanların yıllarca yararlandıkları sosyal ve sendikal haklar öğretmenlerden esirgenmemelidir.

    6-Öğretmenler, çok yönlü görevleri gereği, ülkemizin en kültürlüleri olma durumundadırlar. Dolayısıyla Millî Eğitim ve Kültür Bakanlığı yayınlarından parasız yararlandırılmalıdır.

    7-Her türlü ölçme ve değerlendirmelerle yükselmelerde bilimsel ve nesnel ölçütler kullanılmalıdır. Kesinlikle eğitim ve öğretmenlik mesleği siyasi malzeme yapılmamalıdır. Eğitimden siyaset kesinlikle arındırılmalıdır.

    8-Öğretmen yetiştirme sistemi ve öğretmenlik mesleğine girme sistemi yeniden gözden geçirilmeli, eskiden olduğu gibi bedensel özrü olmayanlar öğretmenlik bölümüne başvurabilmeli ve öğretmen olabilmelidir.

    9-Başta yüksek okullar olmak üzere, tüm okullarda okul ve eğitim yöneticileri, belirli koşulları taşıyan adaylar arasından, sınavla ve öğretmen, öğrenci, veli temsilcileriyle seçilmelidir. Eğitim Yöneticileri Eğitim Akademisinde yetiştirildikten sonra yöneticiliğe atanabilmelidir. Yöneticiler siyasi iktidarların değişmesi ile sil baştan ve iktidarın anlayış ve düşüncesi doğrultusunda değiştirilerek devletin ve eğitimin sürekliliği devamlılığı ilkelerine ters düşülmemelidir.

    10-Öğretmen ve öğrencilerle ilgili onur ve disiplin kurullarında,öğretmen, öğrenci, veli gibi temsilcileri yapısında bulundurmalı, yaptırımlar eğitici ve önleyici olmalıdır. Bilindiği gibi, eğitim hayat içindir,insan içindir ve toplum içindir. Lâik ve demokratik cumhuriyet, çağdaş bir yaşam biçimidir. Cumhuriyet öğretilmez, yaşatılır. Dolayısıyla; eğitici kulüpleri ve öğrenci örgütleri etkinleştirilmedikçe, yarının büyükleri yönetime katılmadıkça, demokrasi ve katılımcılık denilen kavram,işimize gelince kullanılıp,işimize gelmeyince görmezlikten gelmekle, Cumhuriyeti yaşatamayız ve ülkemizi kalkındırıp geliştiremeyiz, Atatürk’ün hedef gösterdiği muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkamayız.

    Atatürk daha 1924'te: "Yeni kuşak en büyük cumhuriyetçilik dersini... öğretmenden alacaktır." demiş ve bizlere: "Öğretmenler, sizin başarınız, Cumhuriyetin başarısı olacaktır." diye seslenmiştir. Yine Atatürk"Hayatta en gerçek yol gösterici bilimdir." demiştir. Günümüz bilim ve teknoloji çağıdır.Ancak, ahlâksız ilim olmaz. Çünkü bilim ahlâkı olmazsa, örneğin atom gibi bir buluş, doğadan yararlanma yerine, insanlığın yok olmasında kullanılabilir. Oysa evrensel ve sonsuz olan, Atatürk'ün Birleşmiş Milletler'e ışık tutan ünlü sözünde ifadesini bulan sevgi ve barıştır. Çocuklarımızın adını Sevgi ve Barış koysak da onları, adının adamı yapacak,adına sahip çıkmasını sağlayacak olan yine öğretmendir. Çünkü Atatürk'ün özdeyişiyle: "Gelecek gençlerin, gençler ise öğretmenlerin eseridir.Günümüzde kimi meslekler önemini yitirse de Başöğretmen'imizin deyişiyle: "İlköğretim ve millî eğitim, insan olmak, ulus olmak davasıdır.", "Öğretmenden ve eğitimciden yoksun bir ulus, ulus olma özelliğini yitirir." Atatürk bizleri "insanlığın mimarları, toplumların en özverili ve saygıdeğer ögeleri" saymaktadır. Atamız Atatürk’ün ilkeleri ilkemiz,çalışmaları rehberimiz, anıları önderimiz olsun.

    Bu duygu düşünceler içinde öğretmenlik mesleğinin arzu edilen yere gelmesi, acil problemlerinin çözülmesi, öğretmenlik mesleğinin hak ettiği daha onurlu bir seviyeye ulaşması dileklerimle, tüm öğretmenlerimizin 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ en içten ve en iyi dileklerimle kutlar, tüm öğretmenlere selam sevgi ve saygılarımı sunarım
    rabiagezici
    rabiagezici


    Mesaj Sayısı : 61
    Yaş : 29
    Nerden : istanbul
    Kayıt tarihi : 11/11/08

    24 Kasım Öğretenler Günü Empty Geri: 24 Kasım Öğretenler Günü

    Mesaj  rabiagezici Çarş. Kas. 12, 2008 10:02 pm

    ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ İÇİN SÖYLENMİŞ GÜZEL SÖZLERDEN BİR DEMET

    ♥ Ben,öğretmen olarak gönderildim. Hz.Muhammed.♥

    ♥ Ya öğrenci ya öğretici ol. Ya da bunları sevici ol. (başkası-dördüncüsü olma) Hz.Muhammed.♥

    ♥ Bana bir harf öğretenin kulu, kölesi olurum. Hz.Ali.♥

    ♥ Öğretmenler, cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür irfanı hür nesiller ister. Atatürk.♥

    ♥ Milletleri kurtaranlar, yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Atatürk.♥

    ♥ Öğretmen, çocuğa karşı ne onun küstahlık yapacağı kadar yumuşak, ne de korkup soru soramayacağı kadar sert davranmamalıdır. O, disiplinde ılımlı olmalıdır. İbn-i Sina.♥

    ♥ Aleve, aydınlığı için teşekkür et. Fakat tükenmeyen bir sabırla gölgede durarak, lambayı tutanı unutma. R. Tagore .♥

    ♥ Eğitim görmemiş insan ruhu, işlenmemiş demire benzer. Bir ustanın eli değmedikçe, kendine saklı olan renk ve güzellikler ortaya çıkmaz. Addison.♥

    ♥ Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlar zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak neticeleri vermesi, ancak irfan ordusuyla kaimdir. (Atatürk) ♥

    ♥ Muallimler! Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakar muallim ve mürebbilerini sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. (Atatürk) ♥

    ♥ Dünyanın her tarafında öğretmenler, insan topluluğunun en fedakar ve muhterem unsurlarıdır. (Atatürk)

    ♥ Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bur millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır. (Atatürk) ♥

    ♥ Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder. (Atatürk) ♥

    ♥ Öğretmenler! Cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister. (Atatürk) ♥

    ♥ Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum. (Hz. Ali) ♥

    ♥ Yeryüzünde öğretmenlikten daha şerefli bir meslek tanımıyorum. (Diyojen) ♥

    ♥ Dünyada her şeye değer biçilebilir, ama öğretmenin eserine değer biçilemez. Çünkü, onun eseri her şeydir ve hem de hiçbir şeydir. (Socrates) ♥

    ♥ Öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir. (Atatürk) ♥

    ♥ En önemli ve feyizli görevlerimiz, milli eğitim işleridir. Milli eğitim işlerinde mutlaka muzaffer olmak lazımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu suretler olur. (Atatürk) ♥

    ♥ Bir milleti hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum olarak yaşatan da, köleliğe, yoksulluğa düşüren de eğitimdir. (Atatürk) ♥

    ♥ Yeter derecede eğitime sahip olmalısın ki, çevrende insanları gereğinden büyük görmeyesin; fakat bilgeliği sağlayacak kadar da eğitimin olmalı ki, onları küçük görmeyesin. (M.L. BOREN) ♥

    ♥ Heykeltıraş mermere ne ise; öğretmen de çocuğa odur. (Addison) ♥

    ♥ Öğretmen ve ağaç ürünlerinden belli olur. (Ukrayna Atasözü) ♥

    ♥ Öğrencilerine okuma isteği aşılamayan bir öğretmen havada soğuk demir dövüyor demektir. (H. Mann) ♥

    ♥ Ülkemizi gerçek hedefe, gerçek mutluluğa kavuşturmak için iki orduya ihtiyaç vardır: Biri vatanımızı kurtaran asker ordusu, diğeri ulusumuzun geleceğini yoğuran irfan (bilim, kültür) ordusudur. (Atatürk) ♥

    ♥ Öğretmenlik mesleklerin en az kazanç getireni, fakat insanı en çok ödüllendirenidir. (H.V. Dyke) ♥

    ♥ Öğretmen nasılsa sınıf da öyledir. (Alman Atasözü) ♥

    ♥ Unutmayınız ki cumhurbaşkanı bile sınıfta öğretmenden sonra gelir. (Atatürk) ♥

    ♥ Dünyanın her yerinde öğretmenler toplumun en özverili ve en saygıdeğer öğeleridir. (Atatürk) ♥

    ♥ Ordularımızın kazandığı zafer, sizin eğitim ordularınızın kazandığı için yol açtı. Gerçek zaferi siz, öğretmenler kazanacaksınız. Bunu başaracağınızdan kuşkum yoktur. Sarsılmaz bir inançla ben ve arkadaşlarım sizi gözeteceğiz... Sizin karşılaştığınız tüm engelleri kıracağız. (Atatürk) ♥

    ♥ Bir topluluk ulus olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere muhtaçtır. Onlardır ki, toplumun gerçek bir ulus haline getirirler. (Atatürk) ♥

    ♥ Öğretmenlik Tanrı sanatıdır. (Hz.Ali) ♥

    ♥ Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın (kültürün) müspet fikirlerini veriniz. İstikbalin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Hür fikirler tatbik (uygulama) mevkiine konduğu vakit Türk milleti yükselecektir.(Atatürk) ♥
    sessiz_fırtına (yasemin)
    sessiz_fırtına (yasemin)
    Öğrenci
    Öğrenci


    Mesaj Sayısı : 47
    Yaş : 29
    Nerden : istanbul
    Kayıt tarihi : 19/09/08

    24 Kasım Öğretenler Günü Empty Geri: 24 Kasım Öğretenler Günü

    Mesaj  sessiz_fırtına (yasemin) Perş. Kas. 13, 2008 9:02 pm

    hepsini okuyamadım ama güzelmiş emeğe saygı
    senanurtepeyurt6c
    senanurtepeyurt6c
    Öğrenci
    Öğrenci


    Mesaj Sayısı : 240
    Yaş : 27
    Nerden : 6 c
    Kayıt tarihi : 16/10/08

    24 Kasım Öğretenler Günü Empty Geri: 24 Kasım Öğretenler Günü

    Mesaj  senanurtepeyurt6c Ptsi Nis. 27, 2009 2:52 pm

    ELLERİNE SAĞLIK
    ülkügedik6c
    ülkügedik6c


    Mesaj Sayısı : 353
    Yaş : 27
    Nerden : osman faruk 7c
    Kayıt tarihi : 20/11/08

    24 Kasım Öğretenler Günü Empty Geri: 24 Kasım Öğretenler Günü

    Mesaj  ülkügedik6c Paz Mayıs 03, 2009 8:07 pm

    süper olmuş

      Similar topics

      -

      Forum Saati Cuma Kas. 22, 2024 3:08 am