Dipnotum Aşk
yürüyüp geçti dünya önümüzden
ağzımızın suyu aktı
bakakaldık
yetişemedik peşinden...
uzun uzadıya yazdık kitaplarımızı
doldurduk tıka basa satırları
dipnottu isimler
aşkların altında...
her isim farklı
her dokunuş
her ihanet
her aldanış
her ayrılık aynı
iç içe yalan süslü...
aşka mı mahkum eder
aşksızlığa mı?
hatırda kalır mı yaşananlar
tehdit etmese sonbuluşlar...
binlerce kez yaşarım yine seni
beklesen de
gitsen de...
senden kaynaklı hiçbir acım yok benim
kandırmaz geçmişim.
özgürlük vaadediyor sana sevgin
nefsine tapan zayıf halin...
git!
tek nefestir insanoğlu
tek soluk
uzun sanır ya ömrü...
aşk değil artık çıkış kapım
mutluluğum aşktan değil
bulamadım!
süslü yalanlarımda adını andım
kendimden hep sakladım.
önemli dediklerim değildi
vazgeçmem dediklerim vazgeçilmişti
dilime gelince kalpten sevgi
kirletilmişti...
. . .
yürüyüp geçer önümden
hızlı adımlı bir kadın dünya
gün yağmur
gün gri olur gözümde
metroya biner uzaklaşır kısa etekleriyle
her gün aynı saatte
aynı yerde...
ayıbı bile beyazdı sevmelerinin
tanınmadık kaç yabancı kaldıysa
hepsine bölüştürülmüştü
mutluluk umutları
derdi neydi bilmedim hiç
yüzünden okunmazdı hüzünler
güçlü gelirdi
içinden şiir okurken dudakları
herşeye yazardı üstelik
camdan yansıyan her göze...
yere düşen her taneye...
hepsi şiir
hepsi aşk...
kan kırmızı tutku kokardı dudakları
kendine inat
kendine hayran...
yine yürüyüp geçti dünya önümüzden
ağzımızın suyu aktı
bakakaldık
yetişemedik peşinden...
Pınar Abanoz
yürüyüp geçti dünya önümüzden
ağzımızın suyu aktı
bakakaldık
yetişemedik peşinden...
uzun uzadıya yazdık kitaplarımızı
doldurduk tıka basa satırları
dipnottu isimler
aşkların altında...
her isim farklı
her dokunuş
her ihanet
her aldanış
her ayrılık aynı
iç içe yalan süslü...
aşka mı mahkum eder
aşksızlığa mı?
hatırda kalır mı yaşananlar
tehdit etmese sonbuluşlar...
binlerce kez yaşarım yine seni
beklesen de
gitsen de...
senden kaynaklı hiçbir acım yok benim
kandırmaz geçmişim.
özgürlük vaadediyor sana sevgin
nefsine tapan zayıf halin...
git!
tek nefestir insanoğlu
tek soluk
uzun sanır ya ömrü...
aşk değil artık çıkış kapım
mutluluğum aşktan değil
bulamadım!
süslü yalanlarımda adını andım
kendimden hep sakladım.
önemli dediklerim değildi
vazgeçmem dediklerim vazgeçilmişti
dilime gelince kalpten sevgi
kirletilmişti...
. . .
yürüyüp geçer önümden
hızlı adımlı bir kadın dünya
gün yağmur
gün gri olur gözümde
metroya biner uzaklaşır kısa etekleriyle
her gün aynı saatte
aynı yerde...
ayıbı bile beyazdı sevmelerinin
tanınmadık kaç yabancı kaldıysa
hepsine bölüştürülmüştü
mutluluk umutları
derdi neydi bilmedim hiç
yüzünden okunmazdı hüzünler
güçlü gelirdi
içinden şiir okurken dudakları
herşeye yazardı üstelik
camdan yansıyan her göze...
yere düşen her taneye...
hepsi şiir
hepsi aşk...
kan kırmızı tutku kokardı dudakları
kendine inat
kendine hayran...
yine yürüyüp geçti dünya önümüzden
ağzımızın suyu aktı
bakakaldık
yetişemedik peşinden...
Pınar Abanoz