Akşamdan kalma adam, büyük bir başağrısı ile sabah uyanmış. Zorlukla gözlerini açıp, yerinden doğrularak, şöyle bir etrafına bakınmış.
Komodinin üstünde bir bardak su ve iki aspirin duruyor. Yatağın ayakucundaki sandalyede elbiseleri temiz ve ütülenmiş. Aspirinleri içerken, komodindeki not dikkatini çekmiş;
"Sevgilim, günaydın. Kahvaltın mutfakta. Ben alışverişe çıkıyorum, erken dönerim. Seni seviyorum".
Kalkıp, giyinmiş ve kahvaltı için mutfağa gitmiş. Bakmış oğlu oturmuş, kahvaltı ediyor. Masada da kendi servisi ve gazeteleri duruyor.
Oturmuş, kahvaltısına başlamış ve oğluna sormuş;
- Evlat, dün gece ne oldu, biliyor musun?
- Evet, dün gece saat 3'ü geçiyordu, sarhoş olarak eve geldiğinde. Önce koridordaki sandalyeyi devirdin, ardından kustun, daha sonra da odanın kapısına kafanı çarptın, bir gözün morardı.
Adam, şaşırmış vaziyette:
- Anlayamadım. O zaman niye herşey temiz, kahvaltı hazır ve gazetem alınmış?
- Onu mu soruyorsun. Annem seni sürükleyerek yatak odasına götürüp, pantalonunu çıkarmaya çalıştığında, "Bayan, beni yalnız bırakın, ben evli bir adamım" dedin.
Temel annesi ve babasi seyahate gider. Fakat otelde bos yer yoktur.Otelci onlara ileride bulunan ciplaklar kampini tavsiye eder.
Baska careleri olmayinca oraya giderler. Birazdan Temel kosa kosa gelir ve annesine sorar: Anne neden bazi kadinlarin gogusleri buyuk bazilarin kucuktur? Annesi cevap verir.Oglum buyuk gogusluler aptaldir kucuk gogusluler akilidir ondan. Temel gider ve birazdan kosarak gelir.
Anne neden bazi erkeklerin organi buyuk bazilarin kucuktur ?
Oglum organi buyuk olanlar akilidir kucuk olanlar aptaldir. Temel biraz dusunur ve annesine cevap verir.
Biraz once babami aptal bir kadinla oynarken gordum ve git gide akillaniyordu.
Iki rahibe varmis biri matematikçi biri mantikli.Bunlar bir aksam karanlikta kiliseye dönerlerken matematikçi rahibe mantikliya dönerek ;
-"Yaklasik 20 dakikadir bir adam bizi takip ediyor ve gittikçe yaklasiyor su anda aradaki mesafe 50 metre" der.
Bunun üzerine mantikli rahibe bunun tek mantikli açiklamasi olabilecegini ve adamin kendilerine tecavüz edecegini ve daha hizli yürümeleri gerektigini belirtir.Rahibeler daha hizli yürümeye baslarlar. 2 dakika sonra matematikçi rahibe:
-"Adam da hizlandi ve aradaki mesafeyi kapatiyor, su anda 30 metre arkamizda... O zaman mantik olarak kosmamiz gerekir."
Rahibeler kosmaya baslar ve 3 dakika sonra matematikçi rahibe
-"O da kosuyor ve arayi kapatiyor su anda mesafe 10 metre.O zaman mantik olarak bizi yakalayacak birimiz saga digerimiz sola saparak kiliseye ulasmaya çalisalim en az birimiz kurtulur.".
Ve matematikçi saga dogru kosmaya mantikli sola dogru kosmaya baslar. Matematikçi 20 dakika sonra kiliseye ulasir ve telas içinde beklemeye baslar. Aradan 40 dakika geçtikten sonra mantikli rahibe gelir.
Matematikçi sorar ;
-"Ne oldu ne yaptin ?"
-"Adam beni takip etti artik mesafe üç-bes adima kadar azalmisti, mantik olarak daha fazla kosmanin anlami yoktu...
-"Eeee..."
"Mantik olarak ben durdum adamda durdu."
-"Sonra..."
-"Mantik olarak ben etegimi kaldirdim oda pantolonunu indirdi."
-"Peki daha sonra...."
-"Daha sonra ne olacak etegini kaldirmis bir rahibe pantolonunu indirmis bir adamdan DAHA HIZLI KOSAR..."
Adamin biri, seks hayatindaki sorununa çare bulmak için doktora gider ve sikayetlerini anlatir:
- Doktor bey, bana bir seyler oluyor. Sevisirken bir sicak basiyor, terliyorum, bir soguk basiyor, üsüyorum.
Yapilan tahlillerde hiçbir sey çikmamasi üzerine, doktor kütüphanesindeki tüm tip kitaplarina bakar ve benzer bir olguya rastlayamaz. Adama hitaben:
- Beyefendi, bir de esinizi çagirip onunla konusalim...
Ertesi gün, adamin esi gelince doktor durumu kadina anlatir:
- Sevisirken esiniz bir terliyormus, bir üsüyormus.
Kadin:
- Aman körolasica herif, bir Agustosta sevisir, bir de Ocakta
Adamın biri birgün felç olan bir arkadaşını ziyaret etmiş. Sohbet sırasında felçli arkadaşı adama:
- "Terliklerim yukarıda kalmış onları bana getirir misin lütfen" diye rica etmiş...
Adam yukarı çıkmış, bir de ne görsün; felçli arkadaşının afet gibi dipdiri iki kızı var! Hemen pratik zekasını çalıştırarak:
- "Babanız beni sizinle yatmam için gönderdi" demiş... Kızlar:
- "Nasıl olur!! İmkansız!" demişler... Adam:
- "İnanmıyorsanız soralım" demiş ve aşağıya seslenmiş:
- "İKİSİNİ DE Mİİİİİİ!"... Felçli adam bağırmış:
- "Ä°KÄ°SÄ°NÄ° DE! Ä°KÄ°SÄ°NÄ° DEEEE!!"
Johny annesiyle birlikte banyo yaparken,gögüslerini göstererek sorar;
- "Anne,bunlar nedir?"
Nasil cevaplayacagini bilmeyen annesi, "yarin kahvaltida babana sorarsin" der -unutmasini umud ederek-
Ama johny unutmaz ve ertesi gün kahvaltida babasina sorar, Babasi söyle yanitlar,
- "Onlar balon çocugum, annen öldügü zaman o balonlari sisirecegiz ve annende cennete uçacak".
Birkaç hafta sonra johny'nin babasi eve birkaç saat erken gelir.
Johhny aglayarak babasinin yanina kosar.
- "Baba kos annem ölüyor."
Babasi çocugu sakinlestirmeye çalisirken sorar,
- "Neden annenin öldügünü düsünüyorsun?"
Çocuk aglamaya devam ederken anlatir,
- "Harry Amca annemin balonlarini yalıyordu, ve annem de söyle bagiriyordu,"
- "Tanrim geliyorum"
Çocuk kekemedir. Öğretmen tahtaya "kedi sütü iç" yazar ve çocuğa okumasını söyler.
Çocuk okur:
- "Tedi tütü it" Öğretmen azarlar çocuğu.
- "Bir daha oku der" Çocuk tekrar okur:
- "Tedi tütü it" Öğretmen sinirlenir bağırır
- "Düzgün oku şunu" der. Çocuk tekrar okur, ama nafile.
Öğretmen bu kez döver çocuğu ve "oku" der. Çocuğun canına tak etmiştir. Öfkeyle haykırır:
- "Anatını titti... tediti! İttene tu tütü"!
Alışverişten sonra evine dönen kadın, kocasını yatakta genc ve güzel bir kadınla yakalayinca dehşete düşer.
Ortalığı dağıtmaya kalkışacağı sırada kocası onu durdurur
"..Şöyle açıklayabilirim..." der..
"Eve dönerken bu zavallı kızı gördüm.
Çok yorulmuştu. Onu arabama aldım.
Karnı da acıkmıştı, o yüzden onu eve getirdim ve senin buzdolabında unuttuğun rostoyu pişirdim.
Kızın ayakkabıları delinmişti.
Modası geçti diye artık giymediğin ayakkabılarından bir çift verdim ona.
Üşümüştü, o yüzden sana doğum gününde aldıgım fakat rengini beğenmedigin icin hic giymedigin süveteri ona verdim.
Kızın pantolonu parça parça olmuştu, artık senin kalçalarının sığmadıgı bir pantolonunu da verdim.
Tam çıkmak üzereyken bana "Karınızın artık kullanmadığı başka birşey var mı bu evde?" diye sordu.. ve işte buradayız.."
temel alman yaya gitmiş. temel orda bazı ardaşlar edinmiş ve onlarla mum sondürme oyunu oynuyor.
zaman geçiyor birgün hemşerisi Dursun'u aramış
''ula dursun burda bi oyun vardur millet birbirini siciy mum söndürme oyunu diyler'' demiş oda telaşla
''ne siçmesu len ölr oyunmu olur'' demiş
dursun çıkısını düzmüş ve koyulmuş yola almanyaya
ve temeli bulmış bir akşam yine arkadaşlarıyla toplanan temel dursunu da almış oyunu oynamaya gitmişler
dursun bu oyunu ilk defa oynaya cagı için çok telaşlıdır.
herkes bir müddet içki falan içtikten sonra sarhoş olur
dursunda temele ne zaman başlayacak bu oyun der duruyor der demez biri ışıgı kapatır. dursunda ne bilsin garibim oldugu yerde kala kalmış
temel hemen ışugı yakmış
^ya şu işi bi sıraya sokalım ^ demiş biri yine ışıgı söndürmüş
temel yine ışıgı yakarak
^ya şu işi bi sıraya sokalım ^ biri yine ışıgı kapamış
^ya şu işi bi sıraya sokalım ^
DURSUN'DA ARTIK KIZMUŞ ^ULA OYNAMAYIN ŞU IŞIGA DA ELLEDİGİMİZ İKİ CÖGÜS KICIMIZA GİREN CIKAN BELLİ DEGİL DEMİŞ^))
Titanik batar ve 3 kişi kurtulur. Bunlardan biri İngiliz bir Fransız biri de Temeldir. Ayrıca İngiliz yanında bi golf topu, Fransız da golf sopası kurtaşmıştır.Derken bunlar sahilde gezinirken çok canları sıkılır ve hadi golf oynayalım derler.
Temel:
- iyide golf oynamak için golf sopasına, golf topuna ve deliğe ihtiyaç var demiş.
Ä°ngiliz: 'bende top var.'
Fransız: 'bende de sopa var'
Temel: 'ben oynamıyorum ya'
Askerlik çağına gelmiş genç kendini kör olarak tanıtıyormuş. Doktor muanesine girmiş.
Doktor :"şu tabelayı görüyormusun demiş
Genç : hangi tabelayı..
Doktor : şu duvarda asılı olan
Genç : hangi duvar demiş.
daha sonra doktor zile basmış ve bir hatun gelmiş.Hatun da hatun yani.çırılçıplakmış.
doktor: geleni gördün mü? demiş.
Genç : ben kimseyi görmedim demiş.
Doktor: iyi ama ibre nasıl gördü demiş.
Sizin Kızdan Ne Haber?
İki aile varmış ve her iki ailenin de birer kız çocuğu varmış. Birgün misafirlikte sohbete baslamışlar;
-Eee sizin kızdan ne haber?..
-Valla işte ne olsun biliyorsunuz işe girdi geçen sene. Başını kaşıyacak vakti yok. İlk başlarda geceleri fazla mesai yapıyordu. Sonra hafta sonları da çalışmaya başladı. Patronu çok sevmiş her işi ona veriyormus. Derken Ankara seyahatleri başladı. Bizimki çanta sekreter gibi patron nereye o oraya. Sonra Paris seyahatleri filan en sonundabu iş böyle olmayack dediler, patronu ev tuttu. Deli gibi çalışıyor evladım. Ee, peki sizinki ne alemde?
-Valla bizimki .rospu oldu, ben sizin kadar güzel anlatamıyorum...
her yoruma + rep verilir yanlız beyler sizde emegimi karşılıksız bırakmayın...
Komodinin üstünde bir bardak su ve iki aspirin duruyor. Yatağın ayakucundaki sandalyede elbiseleri temiz ve ütülenmiş. Aspirinleri içerken, komodindeki not dikkatini çekmiş;
"Sevgilim, günaydın. Kahvaltın mutfakta. Ben alışverişe çıkıyorum, erken dönerim. Seni seviyorum".
Kalkıp, giyinmiş ve kahvaltı için mutfağa gitmiş. Bakmış oğlu oturmuş, kahvaltı ediyor. Masada da kendi servisi ve gazeteleri duruyor.
Oturmuş, kahvaltısına başlamış ve oğluna sormuş;
- Evlat, dün gece ne oldu, biliyor musun?
- Evet, dün gece saat 3'ü geçiyordu, sarhoş olarak eve geldiğinde. Önce koridordaki sandalyeyi devirdin, ardından kustun, daha sonra da odanın kapısına kafanı çarptın, bir gözün morardı.
Adam, şaşırmış vaziyette:
- Anlayamadım. O zaman niye herşey temiz, kahvaltı hazır ve gazetem alınmış?
- Onu mu soruyorsun. Annem seni sürükleyerek yatak odasına götürüp, pantalonunu çıkarmaya çalıştığında, "Bayan, beni yalnız bırakın, ben evli bir adamım" dedin.
Temel annesi ve babasi seyahate gider. Fakat otelde bos yer yoktur.Otelci onlara ileride bulunan ciplaklar kampini tavsiye eder.
Baska careleri olmayinca oraya giderler. Birazdan Temel kosa kosa gelir ve annesine sorar: Anne neden bazi kadinlarin gogusleri buyuk bazilarin kucuktur? Annesi cevap verir.Oglum buyuk gogusluler aptaldir kucuk gogusluler akilidir ondan. Temel gider ve birazdan kosarak gelir.
Anne neden bazi erkeklerin organi buyuk bazilarin kucuktur ?
Oglum organi buyuk olanlar akilidir kucuk olanlar aptaldir. Temel biraz dusunur ve annesine cevap verir.
Biraz once babami aptal bir kadinla oynarken gordum ve git gide akillaniyordu.
Iki rahibe varmis biri matematikçi biri mantikli.Bunlar bir aksam karanlikta kiliseye dönerlerken matematikçi rahibe mantikliya dönerek ;
-"Yaklasik 20 dakikadir bir adam bizi takip ediyor ve gittikçe yaklasiyor su anda aradaki mesafe 50 metre" der.
Bunun üzerine mantikli rahibe bunun tek mantikli açiklamasi olabilecegini ve adamin kendilerine tecavüz edecegini ve daha hizli yürümeleri gerektigini belirtir.Rahibeler daha hizli yürümeye baslarlar. 2 dakika sonra matematikçi rahibe:
-"Adam da hizlandi ve aradaki mesafeyi kapatiyor, su anda 30 metre arkamizda... O zaman mantik olarak kosmamiz gerekir."
Rahibeler kosmaya baslar ve 3 dakika sonra matematikçi rahibe
-"O da kosuyor ve arayi kapatiyor su anda mesafe 10 metre.O zaman mantik olarak bizi yakalayacak birimiz saga digerimiz sola saparak kiliseye ulasmaya çalisalim en az birimiz kurtulur.".
Ve matematikçi saga dogru kosmaya mantikli sola dogru kosmaya baslar. Matematikçi 20 dakika sonra kiliseye ulasir ve telas içinde beklemeye baslar. Aradan 40 dakika geçtikten sonra mantikli rahibe gelir.
Matematikçi sorar ;
-"Ne oldu ne yaptin ?"
-"Adam beni takip etti artik mesafe üç-bes adima kadar azalmisti, mantik olarak daha fazla kosmanin anlami yoktu...
-"Eeee..."
"Mantik olarak ben durdum adamda durdu."
-"Sonra..."
-"Mantik olarak ben etegimi kaldirdim oda pantolonunu indirdi."
-"Peki daha sonra...."
-"Daha sonra ne olacak etegini kaldirmis bir rahibe pantolonunu indirmis bir adamdan DAHA HIZLI KOSAR..."
Adamin biri, seks hayatindaki sorununa çare bulmak için doktora gider ve sikayetlerini anlatir:
- Doktor bey, bana bir seyler oluyor. Sevisirken bir sicak basiyor, terliyorum, bir soguk basiyor, üsüyorum.
Yapilan tahlillerde hiçbir sey çikmamasi üzerine, doktor kütüphanesindeki tüm tip kitaplarina bakar ve benzer bir olguya rastlayamaz. Adama hitaben:
- Beyefendi, bir de esinizi çagirip onunla konusalim...
Ertesi gün, adamin esi gelince doktor durumu kadina anlatir:
- Sevisirken esiniz bir terliyormus, bir üsüyormus.
Kadin:
- Aman körolasica herif, bir Agustosta sevisir, bir de Ocakta
Adamın biri birgün felç olan bir arkadaşını ziyaret etmiş. Sohbet sırasında felçli arkadaşı adama:
- "Terliklerim yukarıda kalmış onları bana getirir misin lütfen" diye rica etmiş...
Adam yukarı çıkmış, bir de ne görsün; felçli arkadaşının afet gibi dipdiri iki kızı var! Hemen pratik zekasını çalıştırarak:
- "Babanız beni sizinle yatmam için gönderdi" demiş... Kızlar:
- "Nasıl olur!! İmkansız!" demişler... Adam:
- "İnanmıyorsanız soralım" demiş ve aşağıya seslenmiş:
- "İKİSİNİ DE Mİİİİİİ!"... Felçli adam bağırmış:
- "Ä°KÄ°SÄ°NÄ° DE! Ä°KÄ°SÄ°NÄ° DEEEE!!"
Johny annesiyle birlikte banyo yaparken,gögüslerini göstererek sorar;
- "Anne,bunlar nedir?"
Nasil cevaplayacagini bilmeyen annesi, "yarin kahvaltida babana sorarsin" der -unutmasini umud ederek-
Ama johny unutmaz ve ertesi gün kahvaltida babasina sorar, Babasi söyle yanitlar,
- "Onlar balon çocugum, annen öldügü zaman o balonlari sisirecegiz ve annende cennete uçacak".
Birkaç hafta sonra johny'nin babasi eve birkaç saat erken gelir.
Johhny aglayarak babasinin yanina kosar.
- "Baba kos annem ölüyor."
Babasi çocugu sakinlestirmeye çalisirken sorar,
- "Neden annenin öldügünü düsünüyorsun?"
Çocuk aglamaya devam ederken anlatir,
- "Harry Amca annemin balonlarini yalıyordu, ve annem de söyle bagiriyordu,"
- "Tanrim geliyorum"
Çocuk kekemedir. Öğretmen tahtaya "kedi sütü iç" yazar ve çocuğa okumasını söyler.
Çocuk okur:
- "Tedi tütü it" Öğretmen azarlar çocuğu.
- "Bir daha oku der" Çocuk tekrar okur:
- "Tedi tütü it" Öğretmen sinirlenir bağırır
- "Düzgün oku şunu" der. Çocuk tekrar okur, ama nafile.
Öğretmen bu kez döver çocuğu ve "oku" der. Çocuğun canına tak etmiştir. Öfkeyle haykırır:
- "Anatını titti... tediti! İttene tu tütü"!
Alışverişten sonra evine dönen kadın, kocasını yatakta genc ve güzel bir kadınla yakalayinca dehşete düşer.
Ortalığı dağıtmaya kalkışacağı sırada kocası onu durdurur
"..Şöyle açıklayabilirim..." der..
"Eve dönerken bu zavallı kızı gördüm.
Çok yorulmuştu. Onu arabama aldım.
Karnı da acıkmıştı, o yüzden onu eve getirdim ve senin buzdolabında unuttuğun rostoyu pişirdim.
Kızın ayakkabıları delinmişti.
Modası geçti diye artık giymediğin ayakkabılarından bir çift verdim ona.
Üşümüştü, o yüzden sana doğum gününde aldıgım fakat rengini beğenmedigin icin hic giymedigin süveteri ona verdim.
Kızın pantolonu parça parça olmuştu, artık senin kalçalarının sığmadıgı bir pantolonunu da verdim.
Tam çıkmak üzereyken bana "Karınızın artık kullanmadığı başka birşey var mı bu evde?" diye sordu.. ve işte buradayız.."
temel alman yaya gitmiş. temel orda bazı ardaşlar edinmiş ve onlarla mum sondürme oyunu oynuyor.
zaman geçiyor birgün hemşerisi Dursun'u aramış
''ula dursun burda bi oyun vardur millet birbirini siciy mum söndürme oyunu diyler'' demiş oda telaşla
''ne siçmesu len ölr oyunmu olur'' demiş
dursun çıkısını düzmüş ve koyulmuş yola almanyaya
ve temeli bulmış bir akşam yine arkadaşlarıyla toplanan temel dursunu da almış oyunu oynamaya gitmişler
dursun bu oyunu ilk defa oynaya cagı için çok telaşlıdır.
herkes bir müddet içki falan içtikten sonra sarhoş olur
dursunda temele ne zaman başlayacak bu oyun der duruyor der demez biri ışıgı kapatır. dursunda ne bilsin garibim oldugu yerde kala kalmış
temel hemen ışugı yakmış
^ya şu işi bi sıraya sokalım ^ demiş biri yine ışıgı söndürmüş
temel yine ışıgı yakarak
^ya şu işi bi sıraya sokalım ^ biri yine ışıgı kapamış
^ya şu işi bi sıraya sokalım ^
DURSUN'DA ARTIK KIZMUŞ ^ULA OYNAMAYIN ŞU IŞIGA DA ELLEDİGİMİZ İKİ CÖGÜS KICIMIZA GİREN CIKAN BELLİ DEGİL DEMİŞ^))
Titanik batar ve 3 kişi kurtulur. Bunlardan biri İngiliz bir Fransız biri de Temeldir. Ayrıca İngiliz yanında bi golf topu, Fransız da golf sopası kurtaşmıştır.Derken bunlar sahilde gezinirken çok canları sıkılır ve hadi golf oynayalım derler.
Temel:
- iyide golf oynamak için golf sopasına, golf topuna ve deliğe ihtiyaç var demiş.
Ä°ngiliz: 'bende top var.'
Fransız: 'bende de sopa var'
Temel: 'ben oynamıyorum ya'
Askerlik çağına gelmiş genç kendini kör olarak tanıtıyormuş. Doktor muanesine girmiş.
Doktor :"şu tabelayı görüyormusun demiş
Genç : hangi tabelayı..
Doktor : şu duvarda asılı olan
Genç : hangi duvar demiş.
daha sonra doktor zile basmış ve bir hatun gelmiş.Hatun da hatun yani.çırılçıplakmış.
doktor: geleni gördün mü? demiş.
Genç : ben kimseyi görmedim demiş.
Doktor: iyi ama ibre nasıl gördü demiş.
Sizin Kızdan Ne Haber?
İki aile varmış ve her iki ailenin de birer kız çocuğu varmış. Birgün misafirlikte sohbete baslamışlar;
-Eee sizin kızdan ne haber?..
-Valla işte ne olsun biliyorsunuz işe girdi geçen sene. Başını kaşıyacak vakti yok. İlk başlarda geceleri fazla mesai yapıyordu. Sonra hafta sonları da çalışmaya başladı. Patronu çok sevmiş her işi ona veriyormus. Derken Ankara seyahatleri başladı. Bizimki çanta sekreter gibi patron nereye o oraya. Sonra Paris seyahatleri filan en sonundabu iş böyle olmayack dediler, patronu ev tuttu. Deli gibi çalışıyor evladım. Ee, peki sizinki ne alemde?
-Valla bizimki .rospu oldu, ben sizin kadar güzel anlatamıyorum...
her yoruma + rep verilir yanlız beyler sizde emegimi karşılıksız bırakmayın...