Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Fen Teknolojileri - Eglence :)


    Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı

    Sessiz Bilgin*
    Sessiz Bilgin*
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 100
    Yaş : 33
    Nerden : İSTANBUL
    Kayıt tarihi : 16/09/08

    Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı Empty Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı

    Mesaj  Sessiz Bilgin* Cuma Eyl. 19, 2008 7:29 pm

    Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı



    19 Mayıs 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a geldiği gündür. Ulusal bayram günümüzdür. Her yıl 19 Mayıs günü Gençlik ve Spor Bayramımız yurdun her yanında spor gösterileri ve törenlerle kutlanır.

    1914′de başlayan Birinci Dünya Savaşı dört yıl sürdü. Savaş öncesi Avrupa’nın belli başlı ülkeleri ikiye ayrıldı. Birbirleriyle savaştılar. Bu savaş­ta bizimle birlikte onlar yenildi. Savaş kurallarına göre biz de yenilmiş sayıl­dık. Savaş sonunda Mondros Silah Bırakışması imzalandı. Buna göre Fransızlar Adana ve Hatay’a; İngilizler Urfa, Mardin ve Merzifon’a; İtalyanlar Antalya’ya yerleştiler. 15 Mayıs 1919 günü Yunanlılar İzmir’e girdi. Böylece yurdumuz paylaşıldı. Ordularımız dağıtıldı, İstanbul Boğazı düşman gemileri ile doldu.

    Trablusgarp’da Birinci Dünya Savaşı’nda Anafartalar’da düşman güçlerini yenen Mustafa Kemal bu kez yurdumuzu kurtarmak için Anadolu’ya geçmeye karar verdi. 16 Mayıs günü İstanbul’dan Bandırma Vapuru’na bindi. Bu yolculuğu General Hikmet Gerçekçi şöyle anlatıyor : «Karargah üstlerinin hemen hepsini deniz tutmuştu. Kimse kamarasından dışarı çıkamıyordu. Samsun’a az bir yolumuz kalmıştı. Herhangi bir terslik çıkmazsa, çok değil yarın sabah orada olacağımızı ümit ediyorduk, bu düşünceler içinde güvertede ellerimle küpeşte demirini tuta tuta yürümeye çalışırken O’nun kamarasından çıktığını gördüm. Sert bakışlarıyla ufka bir göz gezdirdikten sonra kaptan köşküne çıktılar. Bandırma vapurunda hemen herkesi deniz tutmuştu, oysa Mustafa Kemal dipdiriydi ve çok sağlıklıydı. Kıyı bir ana baba günü halini aldı. Gemimiz demir atınca coşkun gösteriler yükseldi. Hemen ardından geminin etrafını kayıklar aldı. Halkın bu coşkun gösterisini görünce boğazıma bir şey tıkandı, gözlerim yaşardı. Vapur 19 Mayıs sabahı Samsun Limanına yanaştı. Kemal Paşa ve arkadaşları Samsun’da sevinç gösterileri ile karşılandı.» Burada bir hafta kalan Mustafa Kemal Paşa, 27 Mayıs günü Havza’ya geldi. Çalışmalarını burada da sürdürdü.

    Mustafa Kemal, Amasya’da yayınladığı genelge ile ulusu, ülkenin bütünlüğünü, bağımsızlığını kurtarmak için birlikte çalışmaya çağırdı. İstanbul Hükümeti Mustafa Kemal Paşa’nın bu çalışmalarından hoşnut değil­di. Harbiye Bakanı Mustafa Kemal Paşa’yı İstanbul’a çağırdı. Bunun üzerine M. Kemal Paşa padişaha telgraf çekerek askerlikten çekildiğini bildirdi. Mustafa Kemal Paşa bundan böyle çalışmalarına sade bir yurttaş olarak devam etti. 4 Eylül günü Sivas’a gitti. Sivas Kongresi’nde «Ya bağımsızlık, Ya ölüm» ilkesi kabul edilerek yurt düşmandan kurtarılıncaya dek savaşmaya and içildi.

    Mustafa Kemal Paşa Sivas’tan sonra Ankara’ya geldi 23 Nisan 1920 günü Büyük Millet Meclisi’ni topladı. Meclis başkanlığına seçilen Mustafa Kemal Paşa düzenli ordular kurdu. Bu ordular düşmanlarla çarpışmaya başladı. Birinci İnönü, ikinci İnönü, Sakarya ve Başkomutanlık Meydan Savaşı sonunda yurdumuz düşmanlardan kurtarıldı.

    19 Mayıs 1919 Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başladığı gündür. Bugün aynı zamanda Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’mızdır. Spor beden eğitimidir. Spor bedeni geliştirir. Sağlıklı olmamızı sağlar. Spor yapanlar hayatta daha başarılı olurlar. İyi bir sporcu sağlam bedenli, becerikli ve başa­rılı bir insandır, içki, sigara kumar gibi alışkanlıkları yoktur. Spor kötü alış­kanlıkların edinilmesine fırsat vermez.

    İlk, orta, lise ve dengi okullarımızda izci örgütleri vardır. İlk okullar­daki bu örgüte küçük izci denir, izcilik, öğrencileri yaşamın güçlüklerine alıştırır. İzcilerin özel giysileri, çantaları, mataraları, ipleri ve çakıları vardır. Beden eğitimi öğretmenleri izcilere yürüyüşler yaptırır. İzciler için yaz aylarında ormanda, yaylada, göl ve deniz kıyısında izci kampları kurulur. Bu kamplarda izciler yaşamın güçlüklerine alışırlar.

    19 Mayıs’ta yurdumuzun her yerinde izciler, öğrenciler ve gençler spor gösterileri yaparlar.

    19 Mayıs; 1981 yılından başlayarak «Atatürk’ü Anma Günü» olarak da kutlanmaya başlandı. Atatürk bir söyleşi sırasında : «Ben 19 Mayıs’ta doğdum» demiştir. 19 Mayıs bir yandan Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başlan­gıcı öte yandan ülkemizin kurtarıcısı, devletimizin kurucusu Atatürk’ün doğum yıldönümü olarak törenlerle kutlanır.

    BAYRAM GÜNÜ

    Güler yüzlü bir bahar sabahıydı. Babam:

    — «Onur, bugün 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı. Bayram törenini birlikte izleyelim.» dedi.

    Hemen babamın boynuna sarıldım. Yanaklarından öptüm, içim içime sığmıyordu.

    — Sağol baba. Beni ne çok sevindirdin bilemezsin, dedim.

    Hemen kahvaltımızı yaptık. Babamın elinden tutarak bayram yerine doğru yürüdük. Yol boyu evler, dükkanlar, mağazalar, okullar, daireler bayraklarla donatılmıştı. Geçit töreninin yapıldığı alana geldik. Konuşmacılar Atatürk’ten Ulusal Kurtuluş Savaşı’ndan kongrelerden söz etti­ler. Çok güzel şiirler okundu. Sonra çeşitli spor gösterileri seyrettik. Liseli ağabeylerin gösterileri çok güzeldi. Ateş çemberinden atlıyorlardı. Burada en çok hoşuma giden gösterilerden biri, beyaz ve kırmızı eşofman giymiş ağabeylerin yere yatarak bayrağımızın resmini çizmeleriydi. Bu gösterileri bütün seyirciler ayakta dakikalarca alkışladılar. Eve gelirken babama :

    — Baba, neden 19 Mayıs Bayramı yapılıyor diye sordum.

    — «Yavrum dedi. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra yurdumuzu düşmanlar paylaştılar. Bize yalnız Ankara ve çevresindeki bazı iller kalmıştı. işte bu sırada Atatürk «Türk yurdu bölünmez bir bütündür» diye harekete geçti. 19 Mayıs bin dokuz yüz on dokuzda yurdu düşmandan temizlemek için Samsun’a çıktı. Oradan Amasya’ya, Erzurum’a, Sivas’a giderek Ulusal Kurtuluş Savaşı hazırlıklarına başladı. Ordular kurdu.

    Daha sonra yaptığı savaşlarla düşmanı yendi. 29 Ekim bin dokuz yüz yirmi üçte cumhuriyeti ilan etti.

    O tarihten beri, her yıl Atatürk’ün Samsun’a çıktığı gün olan 19 Mayıs’ı Gençlik, Spor Bayramı ve Ata’yı Anma Günü olarak kutluyoruz. Atatürk bu bayramı «Türk gençliğine armağan etti» dedi.

    — Demek Ulusal Kurtuluş Savaşımız 19 Mayıs bin dokuz yüz on dokuzda başladı. Onun için her yıl bu ulusal günü bayram yaparak kutluyo­ruz. Gençlik, Spor Bayramı size kutlu olsun, babacığım, dedim.

    Babam durdu, gülümsedi.

    — Onur. bayram hepimizin bayramı. Hepimize kutlu, mutlu olsun yavrum, dedi.

    Onur DURUKAN



    MUSTAFA KEMAL PAŞA SAMSUN’DA
    Mustafa Kemal Paşa 19 Mayıs 1919′da

    Samsun’a geldi. Bir süre çalıştıktan sonra

    kentin postanesine gitti. Görevli bulunan PTT memuru o günü söyle anlatıyor :

    Hava yağmurlu ve elektrikliydi. O zamanlar paratoner sistemi olmadı­ğı için telleri toprağa vermiştim. Saat gece yarısına yaklaştığı bir anda kapıdaki nöbetçi koşa koşa geldi, bir haber verdi. Mustafa Kemal Paşa geliyor. O sırada, Mustafa Kemal Paşa tek odadan ibaret telgrafhaneye girdi. Ayağa kalktım.

    — Buyurun Paşam.

    — Derhal Havza ve Amasya ile görüşmem gerekiyor dedi.

    — Hava elektrikli, telleri toprağa verdik, sizi görüştüremem!

    — Bu, vatanın kurtuluşu ile ilgilidir. Muhakkak görüşeceğim, ya ölürüz, ya vatan kurtulur, dedi.

    Ceketin cebinden ipek mendilini çıkarıp maniplenin üzerine koydu. Benim için telleri devreye sokmaktan başka yapacak bir şey kalmamıştı.

    — «Sen ölürsen ben de ölürüm» dedi.

    Elimi bırakması için söylediğim ısrarlı sözlere aldırmadı, elimi uzun süre bırakmadı. Önce Havza’yı aradım. Derhal cevap geldi. Nöbetçi memur, Kemal Paşa’nın adamlarının emir beklediklerini söyledi. Paşa şifreli bir not verdi, yazdım. Gelen şifreli cevaba elimi bırakmadan baktı. Bir kağıda çabu­cak şifreli bir şeyler yazdı. Havza’ya iletmemi söyledi. Amasya ile de istedi­ği konuşmayı yaptı, sonra;

    «Oh çok şükür, şimdi vatan kurtuldu.» Dedi ve maiyetiyle gitti. Birden aptallaşmıştım. Oturduğum yerden kalkamadım. Mustafa Kemal Paşa hayatını ortaya koyan bir kişiydi. Fes kapmaya, mevki elde etmeye gelmiş biri olamazdı. O bir gerçek vatanseverdi, Atatürk’e hayranlığım yağmurlu bir gecede böyle başladı işte…

    Ahmet Remzi COŞKUNER



    ATATÜRK KURTULUŞ SAVAŞINDA
    Bir gemi yanaştı Samsun’a

    sabaha karşı

    Selam durdu kayığı,çaparası,

    takası,

    Selam durdu tayfası.



    Bir duman tüterdi bu geminin

    bacasından

    Bir duman

    Duman değildi bu

    Memleketin uçup giden

    kaygılarıydı.



    Samsun limanına bu

    gemiden atılan

    Demir değil

    Sarılan anayurda

    Kemal Paşanın kollarıydı.



    Selam vererek Anadolu

    çocuklarına

    Çıkarken yüce komutan

    Karadeniz’in halini görmeliydi.



    Kalkıp ayağa ardı sıra baktı

    dalgalar

    Kalktı takalar, izin verseydi

    Kemal Paşa

    Ardından gürleyip giderlerdi

    Erzurum’a kadar

    Cahit KÜLEBİ
    GAZİ MUSTAFA KEMAL PAŞA

    Ben o yılların macerasından geldim.

    Barut, toz ve ihtilaldi hepten.

    Dolaklı hilal bıyıklı süvarilerle,

    Hüzünlü marşlar söyleyerekten

    Bir davul zurna, bir üçlü, bir bayrak.

    Saf çelik kılıçlar ata yadigarı

    Yorgun söğütler, mahzun yollar, kağnılar

    Göğsü tekmil döğmeli bir zabitin ardından

    Bir yıldızlı tan yerine at sürerekten.

    Derdini bilemedik,

    Dermanın olamadık Gazi Paşa,

    Sana hasretimiz cân-ü yürekten.

    Artık bir özge tarih oldu yaşadığımız;

    Bozkırdan, mavzerden, kandan ve sesten,

    Namlular elpençe, süngüler pusuda,

    Kalpağın, dolgun bıyıkların, kırbacın

    Bir sen kaldın, bir vatan kaldı, bir koşu,

    Bir macera kaldı dillere destan,

    Bir gök kaldı mavi, bir kitap yeşil.

    Gayri bundan geri bana ağlamak yaraşır.

    Temmuzda bir serçe kalkar Sakaryadan

    Ağustosta kartal döner.

    Günler uzar hasretle dışımızdan, içimizden

    Bir kudretli kumandadır bakışın Paşam,

    Geceler içinde patırtılarla yanar

    Ağlamak ne kelime ki bizlere,

    Ankara’dan gelir geçer trenim,

    Bir gün olur elbet ben de binerim,

    Varır toprağına yüzüm sürerim

    Biz vatan çocukları. Gazi Paşam,

    Dilimiz takılı kaldı;

    Diyemedik

    Boynumuz bükülü kaldı;

    Doyamadık

    Turgut UYAR




    MUSTAFA KEMAL’İ DÜŞÜNÜYORUM

    Mustafa Kemal’i düşünüyorum;

    Yeleleri alevden al bir ata binmiş;

    Aşıyor yüce dağları, engin denizleri,

    Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda,

    Işıl ışıl yanıyor mavi gözleri.



    Mustafa Kemal’i düşünüyorum;

    Yanmış, yıkılmış savaş meydanlarında,

    Destanlar yaratıyor cihanın görmediği,

    Arkasından dağ dağ ordular geliyor

    Her askeri Mustafa Kemal gibi.
    Mustafa Kemal’i düşünüyorum

    Gelmiş geçmiş kahramanlara bedel

    Hükmediyor uçsuz bucaksız göklere;

    Al bir ata binmiş yalın kılıç

    Koşuyor zaferden zafere.



    Mustafa Kemal’i düşünüyorum;

    Ölmemiş bir Kasım sabahı;

    Yine bizimle beraber her yerde.

    Yaşıyor dört köşesinde vatanın;

    Yaşıyor damar damar yüreklerde.


    Mustafa Kemal’i düşünüyorum;

    Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda,

    Mavi gözlerini ışıl ışıl, görüyorum,

    Uykularıma giriyor her gece.

    Ellerinden öpüyorum.

    Ümit Yaşar OĞUZCAN

      Similar topics

      -

      Forum Saati Ptsi Kas. 25, 2024 12:10 am